Karesioğulları Beyliği

Karasioğulları Beyliği, Karasi Beyliği, Karesioğulları Beyliği veya Karesi Beyliği olarak geçer. (1303-1345)

Yaklaşık olarak 1297-1360 arasında, bugünkü Balıkesir-Çanakkale yöresinde hüküm sürmüş Türk beyliğidir.

Beyliğin kurucusu Karesi Bey idi. Karesi Bey, Danişmentlerin soyundan olup, Anadolu Selçuklu uçbeylerindendi. Bizanslılara yaptığı saldırılarla Misya bölgesini (bugün Balıkesir yöresi) ele geçirdi ve burayı merkez yaptı. Ölümünden sonra Beylik, Balıkesir ve Bergama merkezli olmak üzere ikiye bölündü. Oğullarından Demirhan, Balıkesir ve yöresine hakim oldu. Ama Demirhan’ın, Osmanlı padişahı Orhan’a yenilmesiyle Osmanlılar Balıkesir’i aldılar (1345). Demirhan Bey’in Osmanlılara kendi isteğiyle katıldığına dair yorumlar vardır. Yahşi Bey’in elindeki Bergama ve Edremit 1350 yılında Osmanlılarca alındı ve Beyliğin Bergama kolu da sona erdi. Beyliğin komutanlarından Hacı İlbeyi, Evrenos Bey, Ece Halil ve Gazi Fazıl Osmanlı hizmetine girdiler. Demirhan’ın oğlu Süleyman Bey Çanakkale-Troya kıyı bölgesinin hakimiydi. Bizanslılarla akrabalık ilişkilerini kullanarak, Osmanlılara karşı Bizans-Aydınoğulları ittifakına katıldı. Osmanlılar 1360’ta Çanakkale ve çevresini ele geçirerek Süleyman Bey’in egemenliğine de son verdiler.

Karasioğulları, Osmanlılar’ın ilk ilhak ettikleri Türkmen Beyliği’dir. Karasioğulları, Dânişmendoğulları hânedânındandır. Karasi Bey’in babası Kalem Şâh Bey, onunki Yağdı Bey, onunki 1250 sıralarında ölen Nizâmeddin Suhrâb Bey, onunki Muzaffereddin Mahmud Bey, onunki Melik Yağıbasan, onunki Melik Gazi, onunki de Melik Dânişmend Gazi’dir. Dânişmendoğulları, devletlerini kaybettikten sonra, Bizans sınırında uç beyi olmuşlardı. Karasi Bey’le babası Kalem Şâh Bey, bu suretle Kuzeybatı Anadolu’da birçok yerleri Bizans’tan fethetmişler ve kesin şekilde Türkleştirmişlerdir. Karasi Bey, Balıkesir ve Bergama fâtihidir. Balıkesir, devletin merkezi olmuştur.

1303 sıralarından 1345’e kadar takriben 42 yıl devam eden bu Türkmen prensliği, 1303-1308 arasında Selçuklu uç beyi olmuş, 1308-1335 arasında İlhanlılar’a, 1335-1345 arasında da Osmanoğulları’na yani Orhan Gazi’ye tabî bulunmuştur.

Önceleri Güney Marmara’ya erişemeyen Karasioğulları, zamanla Kuzeye doğru ilerlemişler, Bizans’ı tamamen Güney Marmara’dan atmışlardır. Bu suretle bugünkü Balıkesir vilâyetine, Çanakkale vilâyetinin Asya topraklarına (Bozcaada hariç), Bergama, Dikili, Soma kazalarına hâkim olmuşlardır. Bu topraklar, 24.000 km2 eder.

Karası Bey’den sonra torunu Demir Han Bey, hükümdar olmuştur. İkisinin arasında, Karası Bey’in oğlu ve Demir Han Bey’in babası olması lâzım gelen Aclân Bey vardır. 1335’te Osmanlı nüfuzuna giren Demir Han Bey, 1345’te bütün beyliğin Osmanlılar’a katılması üzerine Bursa’ya gelmiş, 1347’de orada ölmüştür. Oğlu Cüce Han Bey’le beraber Bursa’da Deveciler’de gömülüdür.

Karası Bey’in diğer oğulları Yahşı Han Bey’le 1325 sıralarında Orhan Gazi’nin hizmetine girip 1345’te Karasıoğulları tarafından öldürülen Dursun Bey’dir. Yahşı Han Bey, babasının ölümü üzerine Bergama Beyi olmuştur. 1344’e kadar takriben 19 yıl Bergama’da kalmıştır. 1341 ve 1342’de iki kere Çanakkale Boğazı’nı geçip Gelibolu yarımadasına çıkmışsa da, başarı kazanamamıştır. Mamafih, bu seferler, Osmanoğlu Süleyman Paşa’ya yol göstermiştir. Esasen bu bölgeleri çok iyi tanıyan Karası kumandanları, veliaht Şehzâde Süleyman Paşa’nın hizmetine girmişlerdir.

Yahşı Bey’in oğlu olduğu sanılan Süleyman Bey de 1343’te Karasıoğulları’nın 3. Gelibolu seferini yapmıştır. 1345’te Osmanlılar’ın Çanakkale Beyi olan Süleyman Bey, 1361’e doğru yani Orhan Bey’in son zamanında ölmüştür. Bizans generali Vatatzes’in kızı ile evliydi. Oğlu Mustafa Bey, Mustafa Bey’in oğulları Kutlug Melik ve İsa Beyler, Kutlug-Melik Bey’in oğlu Mustafa Bey, İsa Bey’in kızı da Hundî Hatun’dur.

 

Karasioğulları Beyliği (1303-1345) (Karesioğulları, Karasıoğulları, Karasioğlu)

 

On dördüncü asrın başlarında, Balıkesir ve Çanakkale taraflarında kurulmuş Türk beyliği. Bu aile soy itibariyle, 11. yüzyılın ikinci yarısından sonra, Orta Anadolu’da bir devlet kurmuş olan Melik Danişment Gâzi’ye dayanır. Türkiye Selçukluları, Danişmendliler’in 1175 yılında Sivas, 1178’de Malatya koluna son vererek, bu devleti ortadan kaldırdı. Sonra Danişmendli ailesi mensupları, Selçukluların hizmetine girerek, Bizans hudutlarında uç beyi olarak vazife aldılar.

 

Karasi Beyliği; Balıkesir, Aydıncık, Bergama, Edremid, Ayazmend, Bigadiç, Başkelenbe, Ezine ve Eski Truva’ya hâkim oldu. Karasi Bey, 1384’te Türk fütûhatına karşı, Bizanslılara yardıma gelen Katalanlıları, Erdek’te bozguna uğratarak, geri çekilmeye mecbur bıraktı. Moğollar önünden kaçan Saru Saltuk Türklerini, kendi beyliği arazisinde yerleştirmek suretiyle, bölgedeki Türk nüfusunun artmasına gayret etti.

 

Kalem Bey ile oğlu Karasi Beyin, hangi tarihte vefat ettikleri belli değildir. Fakat bazı kayıtlardan Karasi Beyin 1328’den evvel vefat ettiği anlaşılmaktadır. Karasi Beyden sonra, beyliğin büyük kısmı ile merkez Balıkesir’e, oğlu Demirhan hâkim oldu. Güneydeki Bergama ve havâlisi ise, kardeşi Yahşıhan’ın idaresindeydi. Karasi Beyin üçüncü oğlu Dursun Bey ise, Osmanlı Hükümdarı Orhan Gazi’nin yanına sığındı. Yahşı Bey, Bizanslılara karşı 1341 ve 1342 yıllarında, iki defa, donanma ile Gelibolu Yarımadasına asker çıkardıysa da muvaffak olamadı. Bizans hükümdarı Kantakuzen ile anlaşma imzalayıp, geri çekildi. Yahşıhan, 1345’ten önce vefat etti. Osmanlılar’a iltica eden Dursun Bey, kardeşi Demirhan’a karşı Orhan Beyden yardım istedi. 1345 yılında, Orhan Bey ile beraber Balıkesir üzerine yürüdüler. Demirhan, Bergama’ya kaçtı. Kardeşiyle anlaşmak üzere Bergama önüne gelen Dursun Bey, kaleden atılan bir okla vurularak öldürüldü. Bu durumdan son derece üzüntü duyan Orhan Gâzi, Balıkesir ve çevresini Osmanlı ülkesine katarak, Bergama’yı kuşattı. Demirhan, müdafaayı bırakıp teslim oldu. Bergama’yı Osmanlı sınırları içine alan Orhan Gâzi, Demirhan’ı affederek Bursa’ya yerleştirdi. Bursa’da iki sene kadar yaşayan Demirhan Bey, 1347 yılında vefat etti.

 

Karasi Beyliğinin, Demirhan’a ait kısmının Osmanlılara geçmesi üzerine, tecrübeli Karasi ümerasından Hacı İlbeyi, Evrenos Gâzi, Ece Halil ve Gâzi Fâzıl Bey, Osmanlı Devleti hizmetine geçtiler. Bu beyler, Osmanlı Beyliğinin Rumeli’de yayılmasında büyük gayret sarf ettiler.

 

Diğer taraftan, Yahşi Beyin vefatı ile Truva taraflarına, Süleyman Bey hâkim oldu. Süleyman Beyin, Yahşı Han ve Demirhan’dan hangisinin oğlu olduğu bilinmemektedir. Bizans tahtı için mücadele eden Kantakuzen, düşmanlarına karşı düştüğü zor durumdan, Süleyman Beyin 1343’te gönderdiği kuvvetler sayesinde kurtulabildi. Yine, 1345 yılında Kantakuzen’e yardıma giden Aydınoğlu Umur Bey’in yanında Süleyman Bey de vardı ve Rumeli sahiline Karasioğulları gemileri ile geçildi.

 

Süleyman Beyin, Truva ve Çanakkale yöresindeki hâkimiyeti, 1360 yılına kadar devam etti. Ancak, 1361 yılında Osmanlı tahtına geçen Birinci Murad Han, Karasioğullarına ait bu sahil bölgesini zapt etmek suretiyle, beyliğe son verdi. Karasioğullarına dair, şimdiye kadar, mevcut eser, kitabe ve sikke bulunamamıştır.